Tarihi boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları gibi dünyanın en güçlü üç imparatorluğunun başkenti olarak eşine az rastlanır bir mirasa sahiptir. Bu özelliğiyle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli şehirlerinden biri kabul edilir.
ROMA DÖNEMİ: CONSTANTINOPOLIS’İN KURULUŞU
Milattan sonra 330 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin, Bizans (o dönemin Byzantion’u) şehrini yeni başkent ilan etti. Şehir, “Nova Roma” yani Yeni Roma adıyla anılsa da halk arasında Constantinopolis olarak tanındı. Gelişmiş yolları, hamamları, tapınakları ve hipodromu ile Doğu Roma’nın siyasi ve kültürel merkezi oldu.
BİZANS DÖNEMİ: HRİSTİYAN DÜNYANIN KALBİ
Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle, İstanbul Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olarak yaşamını sürdürdü. Bu dönemde şehir, Hristiyanlığın merkezi haline geldi. Ayasofya, bu devrin en görkemli simgelerinden biri olarak inşa edildi. İstanbul, yüzyıllar boyunca hem dini hem de siyasi anlamda Avrupa’nın en güçlü şehirlerinden biri oldu.
OSMANLI DÖNEMİ: FATİH’İN MİRASI
29 Mayıs 1453 tarihinde Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle birlikte şehir, Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni başkenti oldu. Fetihle birlikte İstanbul, İslam medeniyetinin önemli bir merkezi haline gelirken, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Camii ve Kapalıçarşı gibi yapılarla Osmanlı’nın ihtişamını yansıttı.
KÜLTÜREL VE MİMARİ MİRAS
İstanbul, üç imparatorluğun izlerini taşıyan benzersiz bir şehir dokusuna sahiptir. Roma sütunları, Bizans mozaikleri ve Osmanlı kubbeleri aynı sokakta yan yana durabilir. Her köşe başı adeta bir açık hava müzesi gibidir.
MODERN İSTANBUL: GEÇMİŞİN VE GELECEĞİN BULUŞMASI
Günümüzde İstanbul, hem tarihi kimliğini koruyan hem de modern yaşamla entegre olmuş bir megakenttir. Kültürel etkinlikleri, müzeleri, camileri, kiliseleri ve sinagogları ile çok kültürlü ve çok katmanlı bir yaşam alanı sunmaktadır.
teknik: ters piramit