Lezzetin Başkenti Olma Hedefi
Sebze ve meyve üretiminde Türkiye’nin lider şehirlerinden biri olan Antalya, seracılıktaki gücünü mutfağa taşımak için harekete geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, kenti bir gastronomi markasına dönüştürmek amacıyla festival, tanıtım ve coğrafi işaret çalışmaları ile kapsamlı bir plan yürütüyor.
Bu yıl “Akdeniz Mutfağı” temasıyla 9 Mayıs’ta başlayan Uluslararası Gastronomi Festivali, Kumluca’daki seralarda yapılan domates hasadıyla kapılarını açtı. Festival, hem yerel üreticilere hem de dünya mutfağında söz sahibi şeflere ilham verdi.
Başkan Böcek: “Çiftçinin Halini En İyi Bilenlerdenim”
Festivalin açılış etkinliğinde serada domates toplayarak katılımcılara seslenen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, geçmişinde cam seralarda çalışmış biri olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Çiftçimizin alın teriyle neler başardığını çok iyi biliyorum. Antalya’nın potansiyeli yalnızca turizm değil, toprak da bizim hazinemiz. Bu festival, tarımdan gelen gücümüzü dünyaya göstermek için büyük bir fırsat.”
Vali Şahin: “Antalya’nın Kendisi En İyi Malzemedir”
Açılışta konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin ise kentin gastronomi dünyasında ciddi bir merkez haline geldiğine dikkat çekti:
“İyi yemek, iyi malzemeyle olur. Ve en iyi malzeme, güzel malzeme, Antalya’nın bizzat kendisidir. Bu festival, Antalya’nın marka değerine katkı sunuyor ve üreticiyle tüketiciyi aynı sofrada buluşturuyor.”
19 Coğrafi İşaretli Lezzet, Dünya Sahnesinde
Festivalde, Antalya’nın 19 coğrafi işaretli ürünü ön plana çıkarıldı. Finike portakalı, Alanya fıstıklı limonatası, Antalya piyazı, tavşan yürekli zeytin, kabak tatlısı ve Manavgat altın susamı gibi ürünler, yerli ve yabancı şefler tarafından farklı tariflerle sunuldu.
Katılımcılar, bu ürünlerle hazırlanan yemekleri tatma fırsatı bulurken, üreticilerle doğrudan iletişim kurarak ürünlerin hikâyelerini dinledi.
Şefler, Gurmeler, Üreticiler Aynı Masada
Üç gün süren festival boyunca Michelin yıldızlı şefler, gastronomi uzmanları, gurmeler ve yerel üreticiler bir araya geldi. Atölyeler, tadım seansları, yarışmalar, söyleşiler ve konserlerle zenginleşen etkinlik, sadece bir yemek festivali değil; aynı zamanda bir kültürel buluşma platformu oldu.
“Gastronomi, yalnızca mutfakta değil tarlada başlar. Bu festival, toprağa değer katan çiftçileri yıldız şeflerle aynı sahnede buluşturdu.”
— Festival organizasyon komitesi sözcüsü
Antalya, Gaziantep ve Hatay’ın Yanına Adını Yazdırıyor
Gastronomide Gaziantep, Hatay, Adana ve Şanlıurfa gibi şehirlerle yarışmak isteyen Antalya, bu festivalle kendini dünya sahnesinde daha görünür kılmayı başardı. Şehir, sadece üretimde değil, lezzet markası olma konusunda da iddiasını ortaya koydu.
Gastronomi Şehri Olma Yolunda Emin Adımlar
Festivalin sonunda, alın teriyle toplanan domatesler, ödüllü şeflerin dokunuşuyla sofralara taşındı. Ziyaretçiler damaklarında unutulmaz tatlar, hafızalarında ise keyifli anılarla festivalden ayrıldı.
Antalya’nın bu vizyoner yaklaşımı, gastronomi şehri olma yolunda attığı adımların sadece başlangıcı. Tarladan başlayan bu yolculuk, sofralarda dünya ile buluşmaya devam edecek.
Bu haber, ”T Model” kullanılarak yazılmıştır…
KAYNAK:https://pinkymedya.com/2025/05/11/antalyadan-dunyaya-tarladan-sofraya-lezzet-yolculugu-basladi/