Cilt kaslarını uyararak kolajen üretimini artırdığı ve kırışıklıkları azalttığı iddia edilen mikro akımlı yüz bakım cihazları son dönemde güzellik rutinlerinde sıkça kullanılıyor.
Ancak ağız içinde farklı metaller (amalgam dolgu, altın kaplama vs) bulunduğunda tükürük elektrolit görevi görerek arada düşük düzeyli bir elektrik akımı oluşturabiliyor.
Bu fenomene “ağız galvanizması” adı veriliyor.
Galvanik akım oluştuğunda kişi dişlerinde yanma hissi, metalik bir tat, dil veya ağız mukozasında ağrı ve hatta atipik sinir ağrıları yaşayabiliyor.
Mikro akımlı bir cihaz yüze uygulandığında, özellikle ağız civarında akımın bu metallere iletilmesi mümkün hale geliyor.
Bu durum, cihazın gönderdiği akımın ağızdaki tat reseptörlerini veya diş sinirlerini uyarmasından kaynaklanıyor. 2023 tarihli kapsamlı bir çalışmaya göre, kronik oral galvanizm vakalarında diş eti yangısı, dil ve yanak mukozasında beyaz lezyonlar ve hatta ağızda kanser öncüsü lezyonların gelişimi gözlemlendi.
Bu tür lezyonlar arasında lökoplaki ve oral liken planus gibi durumlar da yer alıyor.
Araştırmacılar, farklı metal alaşımların temasından doğan elektro-kimyasal etkileşimin, dokularda hücre hasarına yol açabileceğini belirtiyor.Özellikle 25 µA düzeyine varabilen sürekli akımların ağız dokularında tahriş ve hasar oluşturma potansiyeli olduğu bildiriliyor.
Mikro akımlı cihazların ürettiği elektrik, ağızdaki metaller arasında halihazırda mevcut olan düşük akımları artırabilir.
Diş hekimleri, amalgam, altın, titanyum gibi farklı metalleri içeren protez ve dolguları olan hastalarda, oral galvanizmanın bazen baş ağrısı, baş dönmesi, kronik ağız yanması gibi yaygın olmayan şikâyetlere bile yol açabildiğini kaydediyor.
Sürekli galvanik uyarı altındaki metal yüzeylerde korozyon hızlanabilir, bu da metal alaşımdan element iyonlarının çözünerek tükürüğe karışması anlamına gelir. Örneğin, asidik yiyecek, içecek tüketimi sırasında veya ağız pH’ının düştüğü durumlarda bu iyon salınımı daha da artar.
Salınan metal iyonları (cıva, bakır, nikel vb) çevre dokulardaki hücrelere zarar verebilir veya bağışıklık sistemi tarafından yabancı madde olarak algılanarak enflamasyonu tetikleyebilir.
Mikro akım cihazlarının yarattığı akım son derece düşüktür ve çok ciddi zararlar verme olasılığı azdır.
Cilt bakımı uzmanları, doğru kullanıldığında bu teknolojinin genel olarak güvenli olduğunu vurguluyor. Çoğu ev tipi mikro akım tedavisi, metal diş dolguları veya yüzünde metal plaklar olan kişilerde bile genellikle güvenli olarak ifade ediliyor.
Ancak metalik diş işleri veya piercing varsa bu cihazlardan kaçınmak daha iyi olabilir, çünkü elektrik akımı ağrıya sebebiyet verebilir.
Bu nedenle, riskleri en aza indirmek için bilinçli ve dikkatli kullanım büyük önem taşıyor. • Profesyonel görüş alınmalı: Mikro akımlı bir cilt bakımına başlamadan önce diş hekiminize danışın. Özellikle ağzınızda birden fazla metal restorasyon varsa, diş hekiminiz galvanik akım riskini değerlendirebilir ve kişisel tavsiyelerde bulunabilir.
Benzer şekilde, bir cilt bakım uzmanına veya dermatoloğa da dişlerinizdeki metal varlığını belirtmek önemlidir.
Uzmanlar, böylece tedaviyi kişiye özel ayarlayıp olası riskleri en aza indirebilir. • Düşük ayarda başlanmalı: Cihazı mümkün olan en düşük akım ayarında kullanarak başlayın. Özellikle ağız çevresinde, doğrudan metal içeren diş veya implant bölgelerinin üzerine cihazı getirmemeye çalışın.Örneğin, ortodontik tellerin veya büyük metal dolgulu dişlerin bulunduğu alanlarda cihazı cildin biraz daha dış kısmından geçirmek veya o bölgeyi atlamak iyi bir stratejidir.
Eğer tedavi sırasında dişlerde karıncalanma, aşırı hassasiyet veya ağrı hissedilirse, o bölgede uygulamayı hemen durdurun. • Acıya rağmen devam edilmemeli: Uygulama sırasında hafif bir metalik tat hissi normal kabul edilir ve genellikle endişe verici değildir.
Ancak tat çok rahatsız edici hale gelir veya işlem sonrasında da devam ederse, bu durumu diş hekiminizle paylaşın.
Bu, ağızda belirgin bir galvanik akım olduğuna işaret edebilir.
Aynı şekilde, işlem esnasında ısınma, yanma hissi veya ağrı meydana gelirse cihazı kapatıp bir süre ara verin.
Rahatsızlık devam ederse cihaz kullanımını sonlandırmak gerekebilir.
Hiçbir zaman acıya rağmen devam etmeyin vücudunuzun sinyallerine kulak verin. • Ağız hijyenine özen gösterilmeli: Mikro akım cihazı kullanmadan önce ve sonra ağız içini nötr bir duruma getirmek faydalı olabilir. Örneğin, işlem öncesi su ile çalkalama yaparak ağızda asidik yiyecek/içecek kalıntısı varsa temizleyin.
Tükürüğün nötr pH’ta olması, galvanik akım şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. İşlem sonrasında da florür içermeyen, nötr bir durulama suyu kullanarak ağzınızı çalkalamak, olası metal iyonlarını uzaklaştırabilir.
Düzenli diş hekimi kontrollerini aksatmayın, dolgularınızın veya implantlarınızın durumunu izlettirin.
Metal restorasyonlarda sızıntı, korozyon gibi sorunlar başladığında erken müdahale ağız sağlığınızı korur. • Cihaz Kontrendikasyonları unutulmamalı: Mikro akımlı cihaz üreticileri, sadece ağız içi metaller için değil, genel sağlık açısından da bazı durumlarda bu cihazların kullanılmaması gerektiğini belirtir. Örneğin kalp pili (pacemaker) taşıyanlar veya nörostimülatör gibi elektronik implanta sahip olanlar, elektrik akımlarının bu cihazlara etkilemesi riskinden dolayı mikro akım tedavisi kesinlikle kullanmamalıdır.
Ayrıca sara (epilepsi) hastaları, hamileler, aktif kanser tedavisi görenler için de mikro akım uygulamaları sakıncalı görülmektedir.
Bu genel uyarılar, ağız sağlığıyla ilgili olmasa da, cihazın güvenli kullanımı açısından önemlidir ve göz ardı edilmemelidir.
Bu haber kümelem tekniğiyle yazılmıştır.
KAYNAK:https://www.hurriyet.com.tr/aile/galeri-metal-dolgu-ve-implanti-olanlar-ondan-uzak-dursun-42749773
RSS