İzmir Çeşme’de sıfırdan inşa edilen ve mimarisiyle de dikkat çeken Arkas Sanat Alaçatı, geçen yıl ilk sergisiyle sanatseverlerle buluşmuştu. Şimdi de tam yaz sezonuna girilirken ikinci süreli sergi, yine çok sayıda sanatçının eserlerine ev sahipliği yapmaya başladı.
Bu sezonun sergisi insanlığın en endişe verici meselelerinden biri olan iklim krizine odaklanan disiplinlerarası eserlerden oluşuyor. Billur Tansel’in küratörlüğünü üstlendiği “Sahnelenmiş/Staged” başlıklı sergi, doğayla bağlarını yitirmiş ve kendi yarattığı yapay gerçekliklere sığınmış insanın varoluşsal açmazlarını, sanat aracılığıyla sorguluyor. Sergi dün açıldı ve 4 Ocak 2026 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Sergiyi, küratörü Tansel ve Arkas Sanat Direktörü Müjde Unustası ile gezme şansı bulduk. Sergi, Tansel’in daha önce Elgiz Müzesi’nde küratörlüğünü üstlendiği, ekolojik kaygıları işleyen “Mitler ve Hayaller” sergisinin bir devamı niteliğinde. Tansel sergi öncesi yaptığı konuşmada, “‘Sahnelenmiş’ hem bir ayna hem de bir prova gibi. Mevcut gidişatın bir yansıması ve yazılmakta olan geleceğin sahnesi. Bu sergi, izleyiciyi gördüklerinin arkasındaki gerçeği sorgulamaya davet ediyor. Schopenhauer’in temsil kavramından ve Baudrillard’ın simülasyon teorisinden ilham alıyor. Amacımız yalnızca kriz üzerine düşünmek değil aynı zamanda başka bir sahnenin mümkün olduğunu hayal ettirebilmek. Sanat, düşünce ve eylem bir araya geldiğinde, gezegenle olan ilişkimizi dönüştürebilecek bir güce sahip” diyerek serginin konusunun önemine dikkat çekti.
“Sahnelenmiş/Staged” sergisini gezmeye başladığınız andan itibaren renklerin ve dokuların birbiriyle diyalog halinde olduğunu görüyorsunuz. Aralarda gördüğünüz sütunlar aynı renk, bu renkler de sergideki eserlerle uyumlu. Parçalanmış ve bölünmüşlük serginin önemli bir kısmını oluşturuyor. Eserlerin bir kısmı sergiye özel üretilmiş eserler. Özellikle girişteki Burçak Bingöl’ün mekâna özgü eseri, doğanın ve insanın kırılganlığını gözler önüne sererken estetik açıdan da oldukça ilgi çekeceğe benziyor
PARALEL ETKİNLİKER
Serginin esin kaynağı, “Arte Povera” akımının öncülerinden, ekoloji aktivisti Piero Gilardi. Sanatçı sergide “Kiraz Çiçeği” isimli poliüretan ve sünger malzemeleriyle ürettiği eseriyle yer de alıyor.
Sergi yalnızca heykel, resim, fotoğraf, mekâna özgü yerleştirmeler ve bu sergi için ilk defa üretilen eserlerle sınırlı değil, aynı zamanda konu ile ilgili kitap, makale ve belgelerin de yer verildiği bir etkileşim alanı olarak tasarlanmış. Sergiyle paralel olarak konferanslar, sanatçı söyleşileri, film gösterimleri ve atık malzemenin dönüşümü ve rejenerasyon konusunu ele alan atölyeler de ilerleyen günlerde izleyicilerin katılımına açık olacak. Hatta serginin esinlendiği Schopenhauer, Baudrillard gibi isimlerin kitaplarına da kütüphaneden ulaşmak mümkün olacak.
‘GELECEĞİMİZE KATKI’
Arkas Sanat Merkezi Direktörü Müjde Unustası da sergiyle ilgili şunları söylüyor: “Bu sergiyle sadece izleyiciyi etkilemeyi değil, aynı zamanda doğayla kurduğumuz kırılgan ilişki üzerine düşündürmeyi, empati kurmaya ve harekete geçmeye davet etmeyi amaçlıyoruz. Sanat ile ekolojik duyarlılık arasında bağ kuran işbirliklerine odaklandığımız bu süreçte, sergiye eşlik eden etkinliklerle bu diyaloğu derinleştirmek ve sanat aracılığıyla sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmak istiyoruz” dedi.
Bu haber “T model” ile yazılmıştır.
RSS